Asliye ceza mahkemelerinin görev alanına giren davalar;
Ağır ceza mahkemeleri aşağıdaki suçlara bakmakla görevlidir:
Fiil ehliyeti, bir kişinin iradi davranışlarıyla hukuki netice doğurabilmesini ifade eder. Bu netice ,iradi fiiliyle hak sahibi olabileceği gibi borç altına girebilmesi olabilir. Bu bağlamda fiil ehliyeti, kendi eylemiyle hak sahibi olma ve borç altına girme ehliyeti olarak da tanımlanabilir. Nitekim TMK m.9, “ fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir.” hükmüne amirdir.
Uyuşturucu Madde Sevk Etmek, Nakletmek
Uyuşturucu maddeleri bir yerden bir yere kazanç sağlamak amacıyla sevk etmek, nakletmek eylemlerine on yıldan az olmamak üzere hapis cezası öngörülmüştür. Ancak kişinin kendi kullanımı amacıyla maddeyi sevk ve nakil etmesi halinde, uyuşturucu madde ticareti suçu oluşmayacaktır.
Uyuşturucu Madde Satışa Arz Etme
Uyuşturucu maddeyi satışa arz etme, kişinin satma eylemini gerçekleştirmese bile, başkalarına elinde bulunan maddeyi almaya davet etmesi, müşteri bulmaya çalışması, satacağı fiyatı belirlemek için pazarlamak gibi hareketleri gerçekleştirmek suretiyle başka kişilerin satımına açık şekilde hazır bulundurulmasıdır. Başka bir ifadeyle, elde bulunan uyuşturucu maddenin belirtilen bu hareketlerle satışa sunulması denilebilir.
Satışa arz etme suçunun meydana gelmesi için, failin bu eylemleri gerçekleştirirken elinde uyuşturucu madde bulunması ve bu maddeyi satma iradesini göstermesi gerekmektedir.
Uyuşturucu maddenin ithali suçunun ortaya çıkabilmesi; failin uyuşturucu maddeyi yurt dışına, kazanç elde etme amacıyla çıkarmış olması şartına bağlıdır. Kişinin uyuşturucu maddeyi yurt dışına kendisi kullanması için çıkarması durumunda ihraç suçu meydana gelmeyecek olup, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu gerçekleşecektir. Bu suç için ayrıca pratikte, “uyuşturucu madde kaçakçılığı yapmak” da denilmektedir.
Uyuşturucu maddenin ithali suçunun meydana gelebilmesi; failin uyuşturucu maddeyi yurt içine, kazanç elde etme amacıyla getirmiş olmasına bağlıdır. Kişinin uyuşturucu maddeyi yurda kendisi kullanması için sokması durumunda ithal suçu meydana gelmeyecek olup, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu gerçekleşecektir.
Ayrıca pratikte bu suça, “uyuşturucu madde kaçakçılığı yapmak” da denilmektedir.
Uyuşturucu madde ticareti ile uyuşturucu madde satmak, Türk Ceza Kanunu m.188’de düzenlenmiştir. Maddeye göre, uyuşturucu madde imal, ithal ve ihracı eylemleri ile uyuşturucu madde satmak, satışa arz etmek, nakletmek gibi Kanunda sayılan benzer diğer eylemler açısından hapis cezasının süresi farklı olarak belirlenmiştir.
Buna göre; ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak uyuşturucu madde imal, ithal ve ihracı eylemlerini gerçekleştiren kişilerin yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve ikibin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılmaları öngörülmüştür.
Uyuşturucu madde ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişiler ise, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.
Her ne kadar kanun maddesinde; satın alan , kabul eden ve bulunduran kişilerin de on yıldan az olmamak üzere hapis cezasıyla cezalandırılacağı belirtilmişse de; bu eylemlerden dolayı kişilerin on yıldan az olmamak üzere hapis cezasıyla cezalandırabilmeleri, eylemlerin ticaret maksadıyla gerçekleştirilmiş olması koşuluna bağlıdır.
Yani kişinin satın alma, kabul etme ve bulundurma eylemlerini kullanmak amacıyla gerçekleştirilmesi halinde, TCK m.191/1 hükmü gereğince, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmedilecektir.